• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

Rekreasyon ve Spor Bilimlerine Giriş

Rekreasyon Tanımı: Rekreasyon, yenilenme, yeniden yaratılma veya yeniden yapılanma anlamına gelen Latince recreatio sözcüğünden gelmektedir. Türkçe karşılığı yaygın bir şekilde boş zamanları değerlendirme olarak kullanılmaktadır. Bu ise, bireylerin ya da toplumsal kümelerin boş zamanlarında gönüllü olarak yaptıkları dinlendirici ve eğlendirici etkinlikler anlamını taşımaktadır (Kocaekşi, 2012: 6) Genel anlamda rekreasyon, insanların serbest zamanlarında eğlence ve tatmin dürtüleri ile gönüllü olarak etkinliklere katılımı olarak açıklanmaktadır (Sağcan, 1986:68). Bir başka tanımlamada ise rekreasyon; herhangi bir şekilde ödüllendirmek için bilinçsiz olarak yer alınan bir etkinlik değil, katılımcıya fiziksel, mental veya yaratıcı güçleri sunan, dıştan bir zorlama olmaksızın, içten gelen bir arzu ile serbest zamanda katıldığımız etkinliklerdir. Rekreasyon, belli koşullar altında belli güdülenmeler veya ödüllendirmelerden daha çok, bireysel doyuma ulaşma isteği gibi içsel güdülenmelerle teşvik edilir (Tekin, 2009). Bu içsel güdülenmelerin basit 10 eğlence ve zaman doldurmak olarak değil katılımcı için zihinsel, fiziksel, ruhsal ve görsel yarar sağlayan etkinlikler bütünü olduğunu söyleyebiliriz.

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

 Rekreasyon Etkinliklerinin Sınıflandırılması:  (Argan, 2013)

Mekâna Göre Kapalı Alan Rekreasyon Etkinlikleri, Açık Alan Rekreasyon Etkinlikleri
İçeriğine Göre Macera Etkinlikleri. Sanatsal ve Kültürel Rekreasyon Etkinlikleri. Teröpatik Rekreasyon Etkinlikleri, Kampüs Rekreasyonu Etkinlikleri, Eğitsel Rekreasyon Etkinlikleri
Katılımcı Sayısına Göre Bireysel Rekreasyon Etkinlikleri, Grup Rekreasyon Etkinlikleri

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Zaman:

Zaman demokratik bir şekilde, eşitçe paylaşılan bir kavramdır, herkesin günlük yirmi dört saati, haftada ise yedi günü vardır. Burada bu saat dilimlerinin elde edilmesinde kişinin maddi durumunun zengin veya fakir olmasının hiçbir önemi yoktur. Zaman biriktirilemeyen, satın alınamayan, devredilemeyen ve de değiştirilemeyen bir süreçtir. Burada bireye düşen tek şey sahip olunan mevcut zamanı en iyi şekilde kullanabilmektir. Fakat sahip olunan kaynaklar arasında zaman en az idrak edilen ve hor
kullanılandır (Scoot, 1997: 9) . Brightball (1960) boş zaman kavramını fizyolojik ve biyolojik ihtiyaçlarımızı yerine getirmek mecburiyetinde olduğumuz zaman dışında kalan ve bütünüyle bireyin
özgürce tasavvuru ile değerlendirdiği zaman olarak ifade etmektedir. Brightball (1960) boş zamanı iki boyutu ile ele almıştır. Bunlardan ilki işten ve zorunlu meşguliyetlerden arda kalan artık zaman olarak serbest zaman, diğeri ise ne yapılması gerektiğini bireyin kendisinin seçtiği ve değerlendirilmesinde özgür olunan zaman “özgür zaman”olarak belirlemiştir.
Boş zaman bir nevi hayatın gerekliliklerini icra ettikten sonraki arda kalan zamandır. yani boş zaman iş yaşamı dışına çıkabilme ve bireyi yenileyen, rahatlatan ve bireye haz veren değerlere ulaşabilme kapasitesi şeklinde izah edilebilir (Karaküçük, 1999: 33- 34). Bir başka ifadeyle boş zaman kişinin iş zamanı ve fizyolojik ihtiyaçlarını (yeme, içme, uyku vb.) karşıladığı zaman dışında kalan tamamen kişinin tasavvuruna ve tercihine kalmış, bireysel veya grup halinde özgürce yapılan faaliyetlere ayrılan zaman aralığı olarak tanımlanabilir (Arslan, 1996: 74)
Zaman, kullanım açısından çalışma zamanı ve çalışma dışı zaman olarak iki grupta ele alınabilir. Çalışma zamanı, temelde bireyin para kazanmak ve geçimini  sağlamak için iş yerinde geçirdiği zamandan oluşmaktadır. Ancak bunun dışında bireyin çalıştığı işin niteliğine bağlı olarak çalışma için yaptığı hazırlık, işe gidiş geliş süreleri ve kendi işi veya çalıştığı ikinci bir işle ilgili yapması gereken mesleki uğraşlar da çalışma zamanı içinde yer alır. Çalışma dışı zaman ise insanın yaşamını idame ettirmesi için gerekli olan temel fizyolojik ihtiyaçlardan beslenme ve uykuya ayırdığı zaman ve boş zamandan oluşmaktadır (Kocaekşi, 2013: 4).Varoluşla ilgili zaman dışında kalan zaman

Zamanın Kullanım Bölümleri
Zaman
Çalışma Dışı Zaman - Çalışma Zamanı olarak ikiye ayrılır Boş zaman serbest zaman ayrımı önemlidir. Zamanın işe bağımlı zaman olup olmaması ayrımda önemlidir. Boş zaman işe bağımlı zamanla ilişkili iken serbest zaman çalışma zamanı dışında kalan zamandır. İşe gidiş geliş süreleri çalışma zamanı içerisinde değerlendirilir. İş dışı mesleki uğraşlar ise zorunlu ise çalışma zamanı içerisinde zorunlu değilse serbest zaman içerisindedir.

Çalışma zamanı; bireyin yaşamını sürdürebilmesi ve gerekli ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için ekonomik olarak belli bir kazancının olduğu, işe gidip geldiği süreyi kapsamaktadır. Çalışma dışı zaman ise bireyin hem kendisi hem de başkaları için bütün zorunluluklardan veya bağlantılardan kurtulduğu ve kendi isteği ile seçeceği bir etkinlikle uğraşacağı zamandır. Serbest zaman genellikle çalışma dışında kalan zaman dilimidir (Hacıoğlu, 2009).

Serbest Zaman Faaliyetlerinin Sınıflandırılması Faaliyetleri; gruplara, amaçlara veya yapılış yerlerine göre değişik şekilde sınıflandırabiliriz. serbest zamanlar ikiye ayrılır.
I)Uzun süreli serbest zamanlar
- Çocukluk dönemi serbest zamanlar
- Yıllık izin serbest zamanları
- Emeklilik dönemi serbest zamanları
2) Kısa süreli serbest zamanlar
-İş günü sonu (akşam üstü) serbest zamanlar-Hafta sonları
-Kısa süreli tatiller

Özellikle 18. yüzyıl ile birlikte iş/çalışma hayatındaki değişimler büyük hız kazanmıştır. Bu dönemde boş vakit başıboşluk olarak algılanmıştır. Aylaklık, harcama, başıboşluk bir günah gibi görülmeye başlanmıştır. Bu dönemde çalışmaya, tasarruf etmeye, hazdan feragat etmeye, zevki ertelemeye ulûhiyet atfedilmiştir. Aynı zamanda çalışma saatlerinde bir hayli artışa gidildiği görülmektedir, yine aynı dönemde işçi haklarından ziyade üretimin artışı göz önünde tutuluyordu. Bu dönemde iş dışı sosyal süreçlerde değişimler ortaya çıkmaya başlanmıştır. Burada amaç üretimi devam ettirebilmek ve artırmak olduğundan, ekonomik ödüller sosyal ödüllerle takviye edilmeye başlanmıştır. Bu sayede ekonomik ödül, işçiye boş zaman satın alma ve hazzı satın alma gücünü vermeye başlamıştır (Juniu, 2000: 70). Kapsamlı bir tanım yapmak gerekirse; rekreasyon insanın yoğun çalışma yükü, sıradan yaşam biçimi veya olumsuz çevresel etkilerden riske giren veya olumsuz etkilenen bedeni ve ruhi sağlığını korumak ve devam ettirmek aynı zamanda zevk ve haz almak maksatlı, kişisel doyum sağlayan, tamamen çalışma ve zorunlu ihtiyaçlar için ayrılan zaman dışında kalan bağımsız ve bağlantısız boş zaman içerisinde isteğe bağlı gönüllü olarak bireysel Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Turizm Fakültesi Dergisi İskender, 2019, Cilt: 22, Sayı:1, 50-59 55 ya da grup olarak yaptığı etkinlikler olarak adlandırılır (Chick,1986: 162; Karaküçük, 1999). Veblen’e göre ‘’Serbest zaman’’ terimi, ne tembelliği ne de istirahati ifade eder. ‘’Zamanın üretim olmadan tüketilmesi’’ demektir. Daha açık şekilde, serbest zaman; yemek, uyku, cinsel ihtiyaçların karşılanması gibi fizyolojik ihtiyaçlar evde yapılması zorunlu işler gibi, ailevi ve iş hayatı gibi mesleki faaliyetlerin dışında kalan, tamamen kişinin tercihine bağlı olarak tek başına ya da grup hâlinde özgürce yapılan faaliyetlere ayrılan zaman olarak tanımlanabilir.
(Arslantürk ve Amman, 200.)

Serbest zaman sözcüğü (leisure) Latince kökenli bir sözcüktür ve “licer” sözcüğünden gelmektedir. Ayrıca “izin vermek” anlamına da gelmektedir (Cordes ve İbrahim, 1995: 5). Mieczkowski ve Önder’e göre serbest zaman; dıştan gelen zorlamalara bağlı kalmadan bireysel kontrolün sağlandığı, eğlenme, hoşnutluk, mutluluk duygusu uyandıran, herhangi bir ücretin alınmadığı, kendi kendine olan, tatmin edici deneyimlerin yaşandığı zaman aralığı olarak kabul edilmektedir. Serbest zaman, kişinin başkaları için bütün bağlantılardan kurtulduğu ve hem kendisi ve zorunluluklardan kendi isteğiyle hem de veya seçeceği bir faaliyetle uğraşacağı zamandır. Kişinin kesin olarak bağımsız ve özgür olduğu zamandır. İş yaşamının dışındaki bir zamandır.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

REKREASYON TEORİLERİ



AKIŞ TEORİSİ (Mihaly Csikszentmihalyi)
Mihaly Csikszentmihalyi’nin geliştirmiş olduğu akış teorisi, rekreasyon davranışlarını açıklamaya yönelik yapılan çalışmalarda, araştırmacılar tarafından yol gösterici olarak Kullanılmaktadır. Akış deneyimi ilk olarak ressamlar, müzisyenler, kaya tırmanışçıları ve dansçıların görevlerini gerçekleştirirken hissettiklerini anlamak için ortaya atılmış bir kavramdır. Daha sonra kavram oyun, spor, sanat, dans, müzik, ciddi serbest zaman, çalışma yaşamı ve eğitim ile de ilişkilendirilmeye başlamıştır. Bu noktada rekreasyon unsurları ile çok yakından ilişkili olduğu görülen akış teorisi, rekreasyonel olguları açıklamada da kullanılmaktadır. Rekreasyon davranışını açıklayan psikolojik teorilerden biri olan akış teorisine göre akış deneyimi, bireyin gerçekleştirdiği aktivite ile becerileri arasında bir uyumun varlığını ifade eden, bireyin yaptığı aktiviteye tamamen dahil olduğu zamanlarda hissettiği keyifli durum ve bütüncül bir his olarak tanımlanabilir. Başka bir ifadeyle akış deneyimi, bireylerin gerçekleştirdiği eyleme tüm ilgisini vererek tamamen konsantre olması ve gerçekleştirdiği eylemde algılamış olduğu zorluk ile başa çıkmak için yeterli düzeyde beceriye sahip olduğunu hissetmesi sonucunda deneyimlediği içsel haz olarak tanımlanabilir (Özdemir vd., 2020). Akış deneyimi, bireyin becerileri ile aktivitenin uyumlu olması koşuluyla her an her yerde yaş ve cinsiyet gibi sınırlamalar olmaksızın yaşanabilmektedir. Rekreasyonel etkinlikler akış deneyimi yaşamak için en zengin kaynaklardan biri olarak kabul edilmektedir (Hadi, Erdem ve Duman, 2021). Stebbins (1996), bireylerin belirli serbest zaman aktivitelerine bağlılık duymasının, akış deneyimi yaşamalarını daha olası kıldığını belirtmiştir. Rekreasyon araştırmalarında da sıklıkla kullanılan akış teorisi, rekreasyon uygulamalarındaki içsel motivasyonun önemli bir boyutu olarak görülmektedir. Akış teorisinin hem Stebbins (1996)’in ciddi boş zaman kuramı ile ilişkili olması hem rekreatif etkinliklerde yaşanan deneyimleri açıklama gücü hem de rekreasyon faaliyetlerinin değerlendirilmesi konusunda elverişli olması bakımından rekreasyon alan yazınına katkı sağladığı düşünülmektedir. Bahsi geçen rekreasyonel olguları açıklamak için literatürde akış teorisinden yararlanmış çalışmalara rastlamak mümkündür (Jones vd., 2000; Wu ve Liang, 2011; Chen ve Chen, 2011; Mackenzie vd., 2011; Klasen vd., 2012; Huang vd., 2010). Csikszentmihalyi, İkinci Dünya Savaşı sırasında benliğini kaybetmeyen ve umutsuzluğa kapılmayan bireyleri, diğer insanlardan farklı kılan şeyin ne olduğunu (Seligman ve Csikszentmihalyi, 2000), bireylerin vakit alan ve zorluk derecesi yüksek olan eylemleri bir ödül (kariyer, para, vb.) beklentisi taşımadan yapma sebeplerini (Csikszentmihalyi, Abuhamdeh ve Nakamura, 2005) ve içsel ödüllere odaklanmanın bireylere nasıl hissettirdiğini (Jones vd., 2003) sorgulamıştır. Bu doğrultuda Csikszentmihalyi ilk olarak Chicago Üniversitesi’nde, farklı meslek gruplarından bireyler ile mülakat yöntemi kullanarak görüşmeler gerçekleştirmiştir. Sonuçların güvenilir olması için anket ve mülakata ek olarak kendisinin geliştirmiş olduğu “deneyim örnekleme yöntemi” ile araştırmaya devam etmiştir. Uygulama sonucunda Csikszentmihalyi, dünyanın farklı bölgelerinden gelen, farklı kültürlere sahip, farklı yaş ve meslek grubuna mensup olan bireylerin yaşadıkları deneyimleri benzer şekilde anlattığını fark etmiştir (Karaca, 2018). Gerçekleştirdiği araştırmalar sonucunda katılımcıların optimal deneyimler yaşarken hissettiklerini “akış” olarak adlandıran Csikszentmihalyi’nin açıkladığı akış deneyimi, bireylerin gerçekleştirdikleri eylem ile bütünleşmeleri, bu deneyimden keyif almaları ve süreç içinde yaratıcı olduklarını hissetmeleri
olarak tanımlanabilmektedir (Chen, 2000; Chen, 2006; Sánchez- Franco, 2006; Csikszentmihalyi, 2017). Akış teorisinin kökleri Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi’ne dayanmaktadır. Hiyerarşideki en üst basamak olan “kendini gerçekleştirme” aşaması (Maslow, 1943) akış teorisinin temel dayanağını oluşturmaktadır.
Akış teorisi, ortaya atıldığı günden beri kanal modelleri ve nedensel modeller olmak üzere iki farklı ana başlık altında ele alınmaktadır (Özkara ve Özmen, 2016). Kanal modellerinden ilki 3 kanallı modeldir. 3 kanallı model Csikzentmihalyi’nin 1975 yılında sunduğu ilk modeldir. Üç kanallı akış modelinde, eylemi gerçekleştiren bireyin yaşayabileceği üç tür durum belirtilmiştir. Bunlar; can sıkıntısı, kaygı ve akış durumudur. Kaygı; gerçekleştirilen eylemin meydan okuma (zorluk) derecesinin kişinin yeteneklerinden fazla olması durumunda ortaya çıkmaktadır. Can sıkıntısı ise kişinin yüksek yeteneğe, eylemin düşük meydan okuma düzeyine sahip olması durumunda ortaya çıkmaktadır (Novak vd., 1997; Csikszentmihalyi, 2017). Akış durumu ise eylemin meydan okuma düzeyi ile kişinin yetkinlik düzeyinin eşit olduğu durumlarda yaşanmaktadır. Düşük meydan okuma düzeyi ve düşük yetkinlik düzeyinde de akış ortaya çıkabilmektedir (Özkara ve Özmen, 2016). 1988 yılında Csikszentmihalyi M. ve Csikszentmihalyi I. S. modele kayıtsız kalma/isteksiz olma diye adlandırdıkları bir değişken daha ekleyerek 4 kanallı akış modelini ortaya atmışlardır. 3 kanallı modelin aksine, akış deneyiminin düşük meydan okuma ve düşük yetkinlik düzeyinde ortaya çıkmayacağını, bu durumda ilgisizlik durumunun ortaya çıkacağını varsaymaktadır (Novak vd., 1997; Jones vd., 2000). Carli, Fave ve Massimi ise 1988 yılında Csikszentmihalyi’nin 4 kanallı akış modeline endişe, canlanma, kontrol ve rahatlama değişkenlerini de ilave ederek sekiz kanallı bir akış modeli oluşturmuşlardır (Özer Canarslan, 2017). Bu modele göre düşük yetkinlik ve orta meydan okuma durumunda endişe, yüksek yetkinlik ve orta meydan okuma durumunda kontrol, yüksek yetkinlik ve düşük meydan okuma durumunda rahatlama, orta yetkinlik ve yüksek meydan okuma durumunda ise canlanma ortaya çıkmaktadır (Özkara ve Özmen, 2016).

Akış Deneyiminin Dokuz Boyutu

Zorluk ve Beceri Dengesi: Bu, akış teorisinin en temel koşuludur. Akış, bireyin algıladığı zorluklar ile kendi becerileri arasında bir denge olduğunda ortaya çıkar. Eğer görevin zorluğu becerilerden fazlaysa kaygı, beceriler zorluktan fazlaysa sıkılma hissi oluşur. Bu denge, kişinin yeteneklerini sonuna kadar kullandığı ancak bunalmadığı optimal bir durum yaratır.

 

Eylem ve Farkındalığın Birleşmesi: Akış anında, kişi yaptığı eylemle tamamen bütünleşir. Düşünce ve eylem arasında bir ayrım kalmaz; hareketler neredeyse otomatik ve zahmetsizce gerçekleşir. Kişi ne yaptığını düşünmek yerine sadece yapar.

 

Açık Hedefler: Gerçekleştirilen aktivitenin hedefleri nettir. Birey her an ne yapması gerektiğini bilir ve bu durum, dikkatini dağıtmadan ilerlemesini sağlar. Hedeflerin netliği, kişinin enerjisini belirli bir amaç doğrultusunda odaklamasına yardımcı olur.

 

Anında Geri Bildirim: Birey, performansı hakkında anlık ve net geri bildirimler alır. Bu geri bildirimler, kişinin doğru yolda olup olmadığını ve hedefe ulaşıp ulaşmadığını anlamasını sağlar. Bu süreç, bireyin davranışlarını anlık olarak ayarlamasına olanak tanır.

 

Göreve Yoğunlaşma (Konsantrasyon): Akış durumunda dikkat, tamamen o anki göreve odaklanmıştır. Zihin, ilgisiz düşüncelerden ve dış uyaranlardan arınır. Bu yoğun konsantrasyon, akışın ayırt edici özelliklerinden biridir.

 

Kontrol Hissi: Birey, eylemleri ve çevre üzerinde tam bir kontrol hissine sahiptir. Başarısızlık endişesi olmaksızın, zorlukların üstesinden gelebileceğine dair güçlü bir inanç vardır. Bu, kişinin potansiyelini korkusuzca kullanmasını sağlar.

 

Öz Bilinç Kaybı: Kişi, aktiviteye o kadar dalar ki kendini, kaygılarını ve günlük yaşamın endişelerini unutur. Ego geri plana çekilir ve kişi eylemin kendisiyle bir olur. Bu durum, patolojik bir duyarsızlaşma hâli değildir.

 

Zaman Algısının Dönüşümü: Zaman algısı çarpıtılır. Saatler dakikalar gibi gelebilir (zamanın hızlanması) veya anlar, çok uzun sürebilir. Kişi genellikle zamanın nasıl geçtiğini fark etmez.

 

Ototelik Deneyim: Yunanca "kendi" anlamına gelen auto ve "hedef" anlamına gelen telos kelimelerinden türetilen bu kavram, aktivitenin kendisinin bir ödül hâline geldiğini ifade eder. Birey, faaliyeti dışsal bir ödül veya gelecekten bir beklenti için değil, sadece o anki deneyimin kendisi için yapar. Bu, içsel motivasyonun en saf hâlidir.

  •  

BOŞ ZAMAN TEORİSİ (Stebbins)
Boş zamanla ilgili yapılan araştırmalarda birçok boş zaman aktivite türü tanımlanmış ve farklı şekillerde sınıflandırılmıştır. Boş zaman araştırmacıları; boş zaman aktivite çeşitleri, boş zaman türleri, boş zaman aktivite grupları, ergenlere yönelik boş zaman aktiviteleri, ciddi (serious) ve kayıtsız (casual) boş zaman türleri olmak üzere çeşitli boş zaman sınıflamaları tanımlamış ve incelemişlerdir (Gould, 2005). Aktif ve pasif, kapalı ve açık ya da zihinsel ve fiziksel boş zaman etkinlikleri olarak boş zaman etkinlik türlerini sınıflandıran araştırmalar (Ritchie, 1975; Duncan, 1978) bulunmaktadır. Buna paralel olarak alan yazın incelendiğinde, kapalı alan aktiviteleri (müzik dinleme, okuma, TV izleme), sosyal aktiviteler (dışarıda yemek yemek, arkadaşlarla eğlenmek, bara vb. gitmek), kültürel ve artistik etkinlikler (sanat galerisi ya da müze ziyareti, tiyatro, sergi ya da kültürel farkındalığı arttıracak herhangi bir etkinlik türü), sportif etkinlikler (yürüyüş, tenis, badminton vb.), ve açık alan aktiviteleri (piknik yapma, gezme vb.) (Obinna ve ark., 2009) olmak üzere boş zaman aktivitelerinin çeşitli sınıflamalarına rastlamak mümkündür

1980’lerde, sanayi sonrası dönemde kimlik ve kendini gerçekleştirme kaynağı olarak boş zamanın artan önemine cevap olarak ortaya çıkan ciddi boş zaman kavramı (Stebbins, 1982), Stebbins’in başkalarının mesleki kapasitede yaptıklarını “eğlenme” amacıyla yapanları tanımlamasındaki çalışmalarından doğmuştur (Stebbins, 1992). Stebbins'in boş zaman konusundaki araştırmaları, amatörler üzerinde teorik çalışmasına başladığı 1973 yılının sonlarına kadar uzanmaktadır. Boş zaman çalışmalarının en az iki büyük kategoride kavranabileceği kısa sürede anlaşılmış ve 1982 yılında Stebbins, kayıtsız (sıradan) boş zamanları karşılaştırmalı zemin olarak kullanarak ciddi boş zamanların temel kavramsal çerçevesini yayınlamıştır. Üçüncü bir boş zaman kategorisi olan “projeye dayalı boş zamanı” da 2005 yılında ekleyerek zamanla farklı araştırmacılardan benzer kavramları da teorisinin içine katmış ve alt başlıkları yıllar geçtikçe yenileyerek teoriyi şekillendirmiştir (Serious Leisure, 2022). Boş zaman biçimlerinin her biri, bir dizi ayırt edici nitelikler, ödüller veya faydalar ile karakterize edilmektedir (Veal, 2017).Stebbins ilk aşamada boş zamanı, ciddi ve kayıtsız olarak iki ana başlıkla toplamış, sonrasında farklı araştırmacılardan benzer bazı kavramları da teorisinin içerisine katarak alt başlıkları da eklemiş ve teoriyi yenilemiştir (Stebbins, 2000; 2006).

Teorinin ilk yıllardan beri odak noktası olan Ciddi Boş Zaman sınıfını Stebbins, ‘özel bilgi, beceri veya deneyim gerektiren, oldukça önemli, ilginç veya tatmin edici olan amatör, hobici veya gönüllü faaliyetlerle ilgili kariyer elde edilmesi amacıyla seçilen etkinliğe sistematik katılım gösterilen zaman dilimi’şeklinde tanımlamıştır (Stebbins, 1982). İngilizce “serious leisure” kelimesinin Türkçe karşılığı olarak ciddi boş zaman kelimesinin kullanımı uygun görülmüş, “serious” kelimesinin “önemli” anlamında kullanıldığını belirterek literatüre kazandır mıştır. Stebbins'e (1992) göre ciddi boş zaman, etkinliğe kararlı katılımı gösteren ve onu diğer gündelik boş zamandan ayıran, yani azim, önemli çaba, kariyer gelişimi, kalıcı kazanımlar, kimlik ve özel ortam gibi altı ayırt edici nitelik göstermiştir. Bu altı nitelik, ciddi boş zamanları gündelik boş zamanlardan ayırt etmek için unsurlar olarak kullanılmıştır. Ayrıca yaşam boyu öğrenme (Jones ve Symon, 2001) ve paket macera turları (Kane ve Zink, 2004) gibi etkinliklerin doğasını incelemek için de kullanılmıştır. İngilizcesi “casual leisure” olup Türkçeye “sıradan” (Arslan, 2012) ya da “kayıtsız” (Munusturlar ve Argan, 2016) boş zaman çevirileri yapılan boş zaman türü, ciddi boş zaman aktiviteleri dışında kalan, kısa süreli, özünde özendiriciliğin olduğu, standart seviyede keyifli bir aktivite gerektiren, hiçbir özel eğitime ihtiyaç duyulmadığı , temelinde hedonizmin (hazcılık) olduğu, önemli derecede saf bir eğlence hissi verdiği , temeli eğlenceye dayanan aktiviteler (Stebbins, 1992, 1997) şeklinde tanımlanmıştır. Uygulanmasında herhangi bir boş zaman kariyeri gerektirmemesi ve bir kariyer oluşumuna da katkıda bulunmamasından dolayı boş zamanın diğer türlerinden ayrılmaktadır. Csikszentmihalyi (2000), kayıtsız boş zaman etkinliklerini, günlük faaliyetlerin içinde bireyi güdüleyen ve içten gelen doğal aktiviteler şeklinde tanımlamıştır. Kayıtsız boş zaman faaliyetlerini Stebbins (1992); oyunlar, rahatlatıcı etkinlikler, pasif ve aktif eğlenceler, sosyal diyaloglar, duyusal uyarımlar, sıradan gönüllülük ve mutluluk verici aerobik etkinlikler şeklinde tanımlamıştır. Stebbins tarafından herhangi bir sınıf altında değerlendirilmeyen bir diğer boş zaman türü ise “sapkın boş zaman”dır (deviant leisure). Boş zaman çalışmaları, boş zaman etkinliklerinin doğası gereği ve tartışmasız olarak “iyi” olarak geleneksel bir anlayışını benimsemiş ve boş zaman davranışı ve disiplin içinde incelemesi kapsamında “sapkınlığı” düşünmek için çok az yer bırakmıştır. Sapkın boş zamanın geniş alanı, son zamanlarda sosyal bilimlerde artan bir ilgi toplaması ile birlikte Stebbins, hedonizm, kabalık ve boş zamanın olumsuz ya da "sapkın" tarafına da dikkat çekmiştir (Deviant Leisure, 2016). Sapkın boş zaman, ciddiboş zaman yaklaşımında, bir toplumun cezai ve cezai olmayan ahlaki normlarının bir ihlali olarak tanımlanmıştır (Stebbins, 1996a; William, 2009). Genelde duyusal uyarılma ve bedensel hazlara dayanmaktayken kayıtsız boş zamanın duyusal uyarımlar başlığından ayrıldığı nokta toplum tarafından tolere edilebilme seviyesidir (Katz, 1988; Stebbins, 1996a).

Ciddi Boş Zamanın Ayırt Edici Özellikleri


Stebbins (1982: 256-258) ciddi boş zamanı kayıtsız boş zamandan ayıran altı ayırt edici özellik
olduğunu belirterek bu özellikleri şu şekilde sıralamıştır;
• Boş zamanda gerçekleştirilen faaliyet konusunda sebat etmek,
• Boş zaman kariyeri elde etmek,
• Kişisel ve kayda değer bir çaba harcamak,
• Somut ve sürekli faydalar sağlamak,
• Özgün normlar, inançlar veya değerler sisteminden oluşan sosyal bir dünya
yaratmak ve bu sosyal topluluğun üyesi haline gelmek,
Seçilen aktiviteyle katılımcı arasında güçlü bir bağ oluşturmak (Gibson ve ark., 2002; Gould, 2005; Shen ve Yarnal, 2010; Stebbins, 1982; 1997; 2007) olarak sıralanmıştır.

İlk ayırt edici özellik, boş zamanda gerçekleştirilen faaliyet konusunda sebat edilmesidir. Boş zaman katılımcıları katıldıkları aktiviteden genellikle mutlu hatıralar ve hoş anılar elde etseler de, sahne heyecanı ve korkusu, utanç duygusu, dondurucu soğuk hava koşulları, kaygı ve endişe, yorgunluk ve sakatlanma, ve bunun gibi gerilimlere maruz kalabilmektedirler. Bu nedenle bir aktiviteye bağlı kalmak, pozitif duygular edinmekle beraber o aktivitenin zorluklarıyla başa çıkmak ve sebat etmekle de ilgilidir. Tehlikenin üzerine gitmek, kaybeden bir takımı desteklemek, bir aktivitenin zorluklarıyla ya da karşı karşıya kalınan bir problemle başa çıkabilmek için sebat etmek, ciddi boş zamanı kayıtsız boş zamandan ayıran en temel özelliktir. Diğer bir özellik ise katılımı sağlanan aktivitede aşama kaydederek başarılara imza atmak; çaba ve mücadele sonucunda etkinlikle ilgili bir kariyer elde etmektir. Çaba ve mücadeleler aktivitenin doğasından kaynaklanan zorluklarına katlanarak dönüm noktalarına ulaşmak, aşama aşama başarı kaydederek kariyer elde etmekle ilgilidir. Örneğin, amatör bir ressam on yıl boyunca düzinelerce tuval boyayıp satabilir; hobi amaçla koşan bir ciddi katılımcı ise önündeki yarış için kendi kondisyonundaki Akyıldız 2013;4(2):46- 59 http://pjss.pau.edu.tr Pamukkale Journal of Sport Sciences 50 gelişimleri gözlemleyebilir. Dolayısıyla, amatör, gönüllü ve hobiciler olmak üzere tüm ciddi boş zaman katılımcıları
katıldıkları aktivitelerde ilerleme ve kariyer elde etme çabası ve mücadelesi içerisindedirler. Üçüncü özellik ise katılımı sağlanan aktiviteyle ilgili bilgi, deneyim, antrenman düzeyi veya beceri geliştirmek ve bunun için kayda değer kişisel bir çaba harcamaktır. El becerisi, bilimsel bir bilgi, konuşma becerisi, iyi bir deneyim, gösteri sanatı, atletik güç ya da bunun gibi unsurların elde edilmesinde gösterilen devamlı kişisel çabalar, ciddi boş zaman katılımcılarını yeni başlayan ya da diğer boş zaman katılımcılarından farklı kılmaktadır. Ciddi boş zaman aktivitelerine katılım sonucunda ödül ya da sürekli faydalar sağlayabilmek dördüncü ayırt edici özellik olarak ortaya çıkmaktadır. Sürekli faydalar; kendini gerçekleştirme, güçlenme/kuvvetlenme, kendini ifade etme, yenilenme/canlanma, başarma duygusu, benlik algısı, sosyal etkileşim ve ait olma, katılım sonucunda fiziksel ürün elde etme (resim, bilimsel bir çalışma, mobilya gibi), zevk ve eğlence olmak üzere sekiz temel fayda şeklinde ortaya çıkabilmektedir. Son fayda olan zevk ve eğlence aynı zamanda kayıtsız boş zamanın da sağladığı faydalardandır. Ciddi boş zaman etkinliklerine katılım sonucunda, özgün normlar, inançlar veya değerler sisteminden oluşan sosyal bir dünya yaratmak ve bu sosyal topluluğun üyesi haline gelmek de beşinci ayırt edici özellik olarak ortaya çıkmaktadır. Diğer dört ayırt edici özelliği sağlayabilmek adına amatörler, hobiciler ve gönüllüler, özel değerler, inançlar, ahlaki değerler, normlar ve performans standartlarından oluşan kendilerine ait alt kültürler oluşturma eğilimindedirler. Ciddi boş zaman katılımcıları oluşturdukları sosyal dünyada ilgili oldukları etkinliği sürdürebilirler; diğer bir deyişle, benzer inançlara, ahlaki değerlere ve normlara sahip sosyal bir dünya yaratmadan ciddi boş zaman katılımcılarının ilgili oldukları etkinliği sürdürmeleri zorlaşmaktadır. Ciddi boş zamanın altıncı ve son ayırt edici özelliği ise seçilen aktiviteyle katılımcı arasında güçlü bir bağ oluşması ve aktivitenin artık katılımcının kimliğini yansıtır hale gelmesidir. Ciddi boş zaman katılımcıları diğer insanlarla sohbetlerinde gururla, heyecanla ve sıklıkla seçtikleri etkinlikten bahsederler; yeni tanıştıkları kişilere ise kendilerini seçtikleri etkinlikten
bahsederek tanıtırlar (Stebbins, 1982; 2007).
Ciddi Boş Zaman Katılımcılarının Sınıflandırılması
Amatörler: Sanat, bilim, spor, ve eğlence ile ilgilenen modern amatörler, güçlü çekicilik özelliğinden dolayı bir aktiviteye başlarlar; ve seçilen bu aktivite katılımcının ciddiyet ve bağlılığı sonucunda, disiplinli bir çalışma düzeniyle (pratik ve provalar gibi) ve sistematik bir planlamayla (program ya organizasyon gibi) amatör bir uğraşa dönüşmektedir
Hobiciler: Seçtikleri etkinlik konusunda hiçbir gereklilik ve zorunluluk hissetmemelerine rağmen, etkinlik için ciddi ve kendilerini adamış bir şekilde çaba harcamaktadırlar. Diğer bir deyişle, hobiciler etkinliğe yeni başlayanlar ya da geçici bir oyalanma şeklinde amaçsızca katılanlardan değillerdir. Hobi, sağladığı faydalardan dolayı kişinin eğlenceli ve ilgi çekici bulduğu, meslek ya da bir uğraşın ötesinde uzmanlaştığı bir ilgi alanıdır (Stebbins, 1980; 1982)
Gönüllüler: Ciddi boş zamanda, amatör ve hobi uğraşlarının yanı sıra gönüllülük esasına göre yürütülen faaliyetler de ön plana çıkmaktadır. Gönüllü eylem, “zorlama olmadan özgür iradeyle, bireysel olarak ya da bir grupla finansal bir getiri beklenmeden” yapılan eylemdir. Gönüllülük ise faydalı olarak düşünülen yardım aktivitelerini kapsayan gönüllü eylemin bir parçasıdır. Gönüllü eylem yani gönüllülük, ekonomik faydadan ziyade, koruma, fiziksel şiddet, fizyolojik ihtiyaç ya da psişik ve sosyal baskılar gibi durumlarda fayda sağlamayı amaçlamaktadır. Amatör ve hobicilerden farklı olarak gönüllülükte altrüizm yani diğerkâmlık, sosyal fedakârlık ve başkalarını düşünme söz konusudur. Diğer bir fark ise gönüllülerin yer aldığı organizasyonlarda yerine getirmeleri gereken görevlerdir. Bu görevler ve başkalarına yardım etme, gönüllüleri, topluma faydalı bireyler olarak diğerlerinden farklı kılmaktadır. Başkalarına yardım etme ya da başkaları için özveride bulunma gibi eylemler amatör ve hobiciler için ikincil bir amaç taşımaktadır, çünkü öncelikle kişisel faydalar sağlamayı amaçlamaktadırlar (Stebbins, 1982).
Kayıtsız Boş Zaman Kayıtsız Boş Zamanın Tanımı Kayıtsız boş zaman kavramı ciddi boş zaman kavramı gibi Stebbins (1997) tarafından “Casual Akyıldız 2013;4(2):46-59 http://pjss.pau.edu.tr Pamukkale Journal of Sport Sciences 53 Leisure: A Conceptual Statement” başlıklı makalesinde ortaya konulmuştur. Ciddi boş zamanın karşıtı olan kayıtsız boş zaman kavramını Stebbins şu şekilde tanımlamıştır; “Anında ve içsel faydalar sağlayan, etkinlikten keyif almak için özel bir çalışma gerektirmeyen ya da çok az gerektiren ve nispeten daha kısa süreli hoşnutluk sağlayan aktivitelere dahil
olunarak geçirilen zaman dilimi” şeklinde tanımlanmıştır (Stebbins, 1997, 2007, 2008, 2012)

Ciddi ve kayıtsız boş zaman aktivitelerinin ayrımı, etkinliğin içindeki ana faaliyet ile ortaya çıkmaktadır. Şöyle ki, ciddi boş zaman aktivitesi olarak alp disiplinli kayak aktivitesinin ana faaliyeti kar örtülü dağ yamaçlarından iniş, ağaç ev yapımı, gönüllü ateş yakma ve alevleri söndürme, insanları kurtarma faaliyetlerinden oluşmaktadır. Ciddi boş zaman aktivitelerine göre daha az karmaşık olan kayıtsız boş zaman aktivitelerinin ana faaliyetine bakıldığında, arkadaşlarla sosyal sohbetlerde bulunma, manzaranın keyfini çıkarma ve basit gönüllülük hizmetlerinde bulunma (broşür dağıtma, alandaki karları temizleme, araçları otoparka yönlendirme gibi) şeklinde sıralamak mümkündür. Boş zaman katılımcılarının da ilgisini çeken temel olarak aktivitelerin içerisinde yer alan ana faaliyetler ve eylemlerdir (Stebbins, 2007: 1-2)

KENDİ KENDİNE LİDERLİK TEORİSİ (MANZ 1983)
Bireyin iş ve görevlerini yapabilmek için ihtiyaç duyduğu özyönetim ve motivasyonu sağlamak için kendini etkileme sürecidir. Birey davranışını kontrol etmekte, biliş ve motivasyonunu etkilemektedir. Kendisi için yararlı olan ya da olmayan durumları belirler ve buna göre harekete geçer. Bireyler düşünce ve hareketlerini kontrol edebilmek için kendi kendilerini güdülemeleri sayesinde ortaya bireysel düzeyde bir bakış açısı koyarlar. Bilişsel ve davranışsal stratejiler sayesinde yaşamlarını iyileştirmek ve kendilerini daha verimli yönetebilmelerini sağlamaktadır.

AKTİVİTE TEORİSİ. (Havighurst ve Albrecht – 1953)

DSÖ tarafından aktif yaşlanma yaklaşımı olarak benimsenen bu teori, yaşlı bireylerin üretkenliğinin devamı için sosyal aktivitelere katılmalarını ifade eder. Aktiviteler yaşlı bireylerin hayattaki rolü ve benliğinin devamı için gereklidir. Yaşam şekli, sağlık ve gelir gibi dışsal faktörler aktivitelere katılımı etkilemektedir. Serbest zaman etkinlikleriyle hayatındaki değişikliklerle baş edebilme becerisi artmakta, fiziksel, sosyal, ruhsal açıdan geliştirmekte ve mutlu bir yaşam geçirmesine olanak sağlamaktadır. Aktivitelere katılım yaşam doyumu aktiviteden alınan haz aktif yaşlanmayı esas alır.

  •  

 

SÜREKLİLİK TEORİSİ (Atchley – 1971)

Yaşlı birey, yetişkinlik dönemindeki bireysel özelliklerini, sosyal tercihlerini, davranış kalıplarını yaşlılık sürecinde de devam ettirebilmelidir. Yaşam kalitesi ve serbest zaman aktivitelerine katılım arasındaki ilişkiyi açıklamaktadır.

PLANLANMIŞ DAVRANIŞ TEORİSİ (Ajzen – 1985)

 

Tutumlar, davranışı tahmin etme noktasında yetersiz kalır. Davranışı açıklayan birincil gösterge niyettir.

 

BAŞARI HEDEF TEORİSİ (Nicholls-1984)

Zihinsel aktivitelerden oluşan, davranışları büyük ölçüde yöneten, bilişsel davranış biçimidir.

Kıyas, üstünlük, yenmek vs. ego yönelimli iken, Bilgi edinme, yeni beceri öğrenme, ustalık gösterme, benlik gelişimi, sıkı çalışma, performans vs. görev yönelimlidir. 

SERBEST ZAMANLAR KISITLAMA TEORİSİ (Hiyerarşik Boş Zaman Engelleri Modeli) (Crawford ve Godbey-1991)

Serbest zaman kısıtlaması, serbest zaman tercihlerinin oluşumunu sınırlamak, aktiviteleri beğenmemek ve katılımı engellemek için birey tarafından algılanan ve deneyimlenen faktörlerdir. Bireylerin karar verme süreçlerinde kısıtlayıcıları ortaya çıkaran bir model oluşturulmuştur.

SOSYO EKOLOJİK KURAM

Sosyoloji:  Toplum ve insanın etkileşimi üzerinde çalışan bir bilim dalıdır. Bu disiplin insanların neden ve nasıl bir toplum içinde düzenli yaşadıkları kadar bireylerin veya birlik, grup ya da kurum üyelerinin nasıl yaşadığına da odaklanmıştır. Ekoloji: Canlıların birbirleriyle ve çevreleriyle ilişkilerini inceleyen bilim dalıdır. Çevrebilimidir. İnsan ve diğer canlılar ile bunların canlı ve cansız çevreleri ilişki ve etkileşimleri ile yaşamın devamını sağlayan madde ve enerji döngülerini, kendilerini yenileyebilen mekan birimleri içinde inceleyen bilim dalıdır. Ekosistem: birbirlerine entegre olmuş ve beraberce uzun süre yaşayabilen bir sistem oluşturmuş tüm canlı toplulukların ve onların çevrelerinin meydana getirdiği bütünlüktür. İnsan davranışı ve çevre arasındaki ilişkiyi incelemektedir. İnsan davranışlarının çevreyle olan etkileşim sonucunda etkilendiğini ve çevreyi de etkilediğini savunmaktadır. Aile, toplum, fiziksel çevre insan davranışı üzerinde etkilidir.

Darwin-1859

Lewin-1935

Baker-1968

Bronfenbrenner-1979

Bronfenbrenner EKOLOJİK KURAM-1979

Mikrosistem, kuramın en alt katmanı olan sistem, bireyin içinde bulunduğu ve direkt etkileşimde bulunduğu aile, okul ve mahalle gibi kavramları içine alır.
Mezosistem, mikrosistemler arasındaki ilişkileri içerir.
Ekosistem, doğrudan çocukları kapsamayan, kişinin aktif olmadığı bir sosyal ortam ile mikrosistemi arasındaki ilişki ve bağı içine alır. Örneğin, annenin iş seyahatine çıkması, çocuğu ile etkileşimi üzerinde rol oynayabilir.
Makrosistem, kişilerin içinde yaşadığı kültürü, kanunları, gelenekleri kapsar.
Kronosistem, sosyotarihsel olaylar, yaşam boyu geçişler ve çevresel olayların içine dahil edildiği, değişkenlik gösteren, hem tanımlayıcı hem de açıklayıcı geniş bir sistemdir.

Bireysel, sosyal, politik,fiziksel faktörlerden insan davranışı etkilenir şeklinde açıklama yapar.

 

TÜKETİCİ KÜLTÜRÜ TEORİSİ

Kültür: bireyin üyesi olduğu toplumdan edindiği bilgi, inanç, sanat, gelenek, ahlak, hukuk ve diğer yetenek ve alışkanlıkları içeren karmaşık bir bütündür. Davranış biçimi ve değer yargılarını şekillendirir. Kültür tüketici talepleri pazarlama  hedef kitle Tüketici davranışlarını anlayabilmek ve beklentilerine uygun mal ve hizmetler üretmek amacıyla tüketici kültür teorisinin temelleri atılmıştır.

ÖZERKLİK TEORİSİ.

İnsan motivasyonu ve kişiliğe dair bir yaklaşımı vardır. Motivasyon insan davranışını harekete geçiren istekler, umutlar ve inançlar olarak tanımlanabilir. öz-belirleme kuramı motivasyonu davranışın nedenine göre türlere ayırır. önemli olan sadece motivasyon azlığı ya da çokluğu değildir. Motivasyon türleri ve bu türlere bağlı olarak motivasyonun niceliği (yüksek-düşük) kadar niteliğinin de (içsel-dışsal) önemli olduğunu savunulur. İçsel motivasyon etkinlik fayda Dışsal motivasyon sonuç elde etmek

NEULİNGER'İN SERBEST ZAMAN PARADİGMASI

İnsan motivasyonu ve kişiliğe dair bir yaklaşımı vardır. Motivasyon insan davranışını harekete geçiren istekler, umutlar ve inançlar olarak tanımlanabilir. öz-belirleme kuramı motivasyonu davranışın nedenine göre türlere ayırır. önemli olan sadece motivasyon azlığı ya da çokluğu değildir. Motivasyon türleri ve bu türlere bağlı olarak motivasyonun niceliği (yüksek-düşük) kadar niteliğinin de (içsel-dışsal) önemli olduğunu savunulur. İçsel motivasyon etkinlik fayda Dışsal motivasyon sonuç elde etmektir.

Özgürlük, bireyin içinde var olan, dış baskılardan uzak, içsel ve değerli olmak için sahip olduğu şeydir. Algılanan özgürlük boş zaman deneyim kalitesini arttıran kritik bir etmendir.

Algılanan baskılar istenilen boş zaman etkinliklerine katılımı sınırlandırır. Boş zaman aktivitelerinin kısıtlanmasında yaş, cinsiyet, sağlık sorunları, utangaçlık, beceri eksikliği, aktivitelere ilgisizlik, sorumluluk ve görevler, tesis şartları ve hava koşulları gibi sebepler etkili olmaktadır.

Paradigmanın işlevi, insanları, faaliyetleri veya yaşam durumlarını değil zihin durumlarını sınıflandırmaktır. Bu paradigmada içsel ve dışsal motivasyon, algılanan özgürlük ile algılanan baskıyı yönlendiren önemli kavramlardır. Boş zamanların ana boyutu, algılanan özgürlüktür.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

YENİ KONU
MASLOW Maslow teorisi veya Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi Amerikalı psikolog Abraham Maslow tarafından 1943 yılında yayımlanmış bir çalışmada ortaya atılmış ve sonrasında geliştirilmiş bir insan psikolojisi teorisidir. Teorinin temeli ‘Hasta insanı tanıyoruz, peki ya sağlıklı insan?’ düşüncesidir. Maslow, insan davranışını harekete geçiren ve yönlendiren beş doğuştan gelen ihtiyaçtan oluşan bir hiyerarşi önermiştir. Bunlar fizyolojik, güvenlik, aidiyet ve sevgi, saygı ve kendini gerçekleştirme ihtiyaçlarıdır. Maslow, bu ihtiyaçları içgüdüsel olarak tanımlamış ve kalıtsal bir bileşeni olduğunu kastetmiştir. Bununla birlikte, bu ihtiyaçlar öğrenme, sosyal beklentiler ve onaylamama korkusu tarafından etkilenebilir veya geçersiz kılınabilir. Doğumda bu ihtiyaçlarla donatılmış olsak da onları tatmin etmek için kullandığımız davranışlar öğrenilir ve bu nedenle bir kişiden diğerine varyasyona tabidir. Belirli bir kategorideki gereksinimler tam olarak karşılanmadan kişi bir üst düzeydeki kategorinin gereksinimlerini algılamaz, böyle gereksinimleri yoktur. Örnek olarak günlük olarak karnını doyurabilen fakat güvenlik içinde bulunmayan, kendini sürekli olarak olası bir tehdit altında algılayan bir insanın, dünya görüşünü geliştirmek için kitap okumak gibi.

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Ders Notları Özeti. Rekreasyon boş zamanlarda bireyin isteğiyle katıldığı faaliyetlerdir. Recratio Latince bir kelimedir. Fiziksel sosyal ve ruhsal olmak üzere üç boyutu vardır. Boş zaman zorunlu iş, eğitim, temel ihtiyaçlar dışındaki zaman dilimi. Serbest zaman bireyin kontrolünde olan herhangi bir otoriteye bağlı olmadan geçirilen zamandır. Rekreasyon boş/serbest zaman içinde yapılan, kişisel gelişime katkı sağlayan etkinlikleridir. İnsanın yoğun çalışma yükü, rutin hayat tarzı, olumsuz çevresel etkiler nedeniyle tehlikeye giren veya olumsuz etkilenen bedeni veya ruhi sağlığını tekrar elde etmek, korumak veya devam ettirmek için zorunlu olan faaliyetleri yerine getirdikten sonra özgür iradesiyle yapabileceği dinlenme, eğlenme, bilgi ve becerilerini geliştirme, toplumsal yaşama gönüllü olarak katılma gibi uğraşları gerçekleştireceği faaliyetlerdir . Zaman bir nesnenin uzaydaki bir noktadan diğer bir noktaya geçtiği aralıktır. Zaman ölçülebilir. Zamanın algılanması farklılık taşıyabilir. Zamanın algılanması örneğin ruh haline göre de farklılık taşıyabilir. Zaman insanların kendilerini planlamak hayatlarını organize etmek ya da organize edilen planlara uyum sağlamak kullandıkları en önemli kavramdır. Akış terimi önemlidir. Zaman satın alınamaz, depolanamaz, tekrar yerine konulamaz, çoğaltılamaz, geri alınamaz, devredilemez. Zaman kötü kullanılırsa zararlı olur. Zamanı etkili ve verimli kullanmak gerekir. Faaliyetler Zihinsel, fiziksel, duygusal olarak geliştirici olmalıdır. Zamanı ve verimli kullanmazsak kişisel toplumsal ailevi sorunlar ortaya çıkabilir. Zaman çalışma zamanı ve çalışma dışı zaman olarak ikiye ayrılır. Çalışma dışı zaman da serbest zaman ve boş zaman olarak ikiye ayrılır. Boş zaman free time, serbest zaman ise visual time olarak anılmaktadır. Toyota çalışanı evde işiyle ilgili bir şey okursa serbest zaman kavramı dahilindedir. Boş zaman özgürce kullanılan iş dışı zamandır. İşe bağımlı olmayan veya işle bağlantısı olmayan zaman boş zamandır. Boş zamanın dinlenme eylem ve gelişim fonksiyonu vardır. Uzun süreli boş zaman emeklilik örnek olarak verilebilir. Kısa süreli boş zamanı hafta sonu örnek olarak verilebilir. Serbest zaman leisure time olarak da anılır. Çalışma zamanı iş, okul, bunlar için geliş gidiş zamanları, Toplantı, sunum, ödev, sınav zamanlarıdır. Boş zaman free time empty time olarak da anılır. Var oluşla ilgili zaman fiziksel ihtiyaçların karşılandığı zamandır. Beslenme, uyku ve benzeri ihtiyaçların karşılandığı zaman varoluş zamanıdır. Boş zaman varoluş zamanı dışında kalan zamandır. Serbest zaman uzun süreli ve kısa süreli serbest zaman olarak ikiye ayrılır. Uzun süreli serbest zaman emeklilik, çocukluk, yıllık izindir. Kısa süreli serbest zaman ise hafta sonu tatilleri, iş mesai veya okul çıkışı zamandır. Emeklilikte rekreasyon aktivitelerinin hayat kalitesini artırmak gibi olumlu Yanı vardır. Yaşlılıkta kişiler yalıtılmış haldedir. üretkenlikleri durmuştur sağlıklı hayat geçmişleri yoksa emeklilikte olumsuz düşüncelere kapılırlar. Rekreasyonun görevi hayata tutunmalarını sağlamaktır. Emeklilikte hobi veya bağlı olunan grup varsa boşluğa düşülmez. Belediyeler kurs açarlar, enstruman, koro gibi. Hobileri olan kişilerin hayata tutunmaları daha kolaydır. Bilimsel çalışmalar ile kanıtlanmıştır. Kalabalık sofralar, sosyalleşen insanlar daha olumludur. Yalnız kalınca ölüm korkusu başlamaktadır. Emeklilik terapötik rekreasyon içerisinde kalmaktadır. Çocukluk yaşı WHO Dünya Sağlık Örgütüne göre 0-18 yaş arasındadır. Ancak bizim alanımıza göre 0-6 yaş yani okul dönemine girmeden önceki dönem bizim alanımıza girmektedir. çocukların yönlendirilmesi anne baba çekirdek aile tarafından yapılır. Bu dönemde psikomotor, ahlak, spor gelişimi iyi takip edilmelidir. Çocuk uyaranlara tabi tutulmalıdır. Ailece oyun oynanabilir. Fiziksel aktivitenin motor gelişimin temelini oluşturan evre çocukluk evresidir. Yıllık izinler inanılmaz şekilde rekreasyon pazarıdır. Kişiler bütün yıl çalışmakta veya öğrenim görmektedirler yaz tatili bu açıdan önemlidir. İnsanlar nereye kimlerle hangi tarihte gideceklerini önceden planlamaktadırlar. Bu dönemler işletmeler için pazar kapısıdır. Rekreasyonun boş zamanlarda yapılması, kültürel, ahlaki değerlere uygun olması , gönüllü katılım olması gerekmektedir. Kişinin kendisinin seçmesi gerekmektedir faaliyetleri. Sosyal, psikolojik açıdan kişiye olumlu katkıları olması gerekmektedir. Rekreasyon planlı veya plansız olabilir. Bazıları kendini kanıtlamak, bazıları sosyalleşmek, gibi amaçlar taşımaktadırlar. Rekreasyonun özgürlük vermesi gerekmektedir. Arka planında özgüven, sosyal uyum, duygu paylaşımı, takdir edilme, bulunmaktadır. Katılıma devam etmek zorunlu değildir. Başladıktan sonra bırakılabilir. Her yaş her cinsiyete uygundur. Temel mantık kimseye zarar vermemektir. Evrensellik önemlidir. Demokratik toplum düzeni için önemlidir. Kişiden aileye aileden topluma uyum ve diğer olumlu duyguları geliştirir. Rekreasyon teorileri ise ihtiyaçlara hizmet eden rekreasyon, boş zaman değerlendirme aracı olarak rekreasyon, bireye ve topluma değer olarak rekreasyon, yeniden yaratma olarak rekreasyon şeklindedir. Bu teoriler rekreasyonun tanımına yöneliktir. Rekreasyon kavramını açıklamaktadırlar. yüzde ilerki ünetilerde anlatılan rekreasyon teorileri ise rekreasyon davranışını açıklayan teorilerdir. Diğer teoriler davranış açısından ele alıyor karıştırmamak gerekir. Descartes ülkelerin gelişmişlik ve zenginlik düzeyinin zamanı kullanma ile ilgisine değinmiştir. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi 1948 madde 24 dinlenme, serbest zaman iş saatlerinin sınırlanması ile ilgilidir. Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesi çocuklar açısından bu haklardan yararlanmayı düzenliyor. 1990 lı yıllar. Rekreasyon, mental, ruhsal, fiziksel duygusal, sosyal, psikolojik yönlerden ihtiyaçtır. Olumlu çıktı, gönüllülük,doyum konuları önemlidir. Rekreasyonun maddi kazanç amacı olmamalıdır. Bağımlılık yapması halinde faaliyet rekreasyon değildir. Spor insanın emrinde ise rekreasoyn insan sporun emrinde ise meslektir. İnsanlar boş zamanlarını spor aracılığı ile değerlendirebilir. Spora aktif veya pasif katılım mümkündür. Spora aktif olarak katılmak veya izleyici olmak. Rekreasyona katılımı etkileyen faktörler vardır. Aile yapısı, yaş, meslek, şehirleşme, teknoloji, kültürel etki, değişen sağlık bilinci, çevre bilinci, kitle iletişim araçları. Zaman, ekonomik güç, faaliyet alanları, yürüyüş yolları v benzer. Rekreasyon engelleri var mevsim şartları, hava durumu, günlerin uzunluğu, kısalığı, sıcaklık soğukluk, güvenlik, yaşanan çevre, finansal kaynaklar gibi. Eylem ve durgunluklarına göre rekreasyon ticari rekreasyon (lunapark gibi), sosyal rekreasyon (davet, piknik gibi), uluslararası rekreasyon, estetik rekreasyon, fiziksel rekreasyon. Rekreasyon faaliyetlerine katılımı engelleyen faktörler sezonluk engeller, finansal kaynaklar ve ulaşılabilirlir, cinsiyet ve sosyal sınırlamalar, kaynaklar ve moda. Amaçlarına göre rekreasyon dinlenme, kültürel, toplumsal, sportif, turizm, sanatsal, rehabilitasyona yönelik. Çeşitli kriterlere göre rekreasyon yaş, katılımcı, zaman mekan, sosyolojik ekonomik durum. Rekreasyon kamu organizasyonları yanında kar amacı gütmeyen gönüllü kuruluşlarca da yerine getirilebilir. Bunlar örgütlüdür. Toplum yararınadır. Ayrıca ticari amaçlı organizasyonlar var bunlar gönüllü ve kamudan ayrı ticari amaçlıdırlar. Kar elde etmek ticari amaçlı organizasyonların amacıdır. Sanayi devrimi sonrası kişilerin boş zamanları ortaya çıktı. Makinalar bazı işleri kolaylaştırdı. Fabrikalarda çalışanların mesai sonrası ve hafta sonları verimli olarak rehabilite edilmesi düşüncesi ortaya çıktı. Bu arada tüketim toplumu ortaya çıktı. Rekreasyonun ticari boyutu da gündeme geldi. Rekreasyon endüstrisi ortaya çıktı.

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------